Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Gülay Ertürk, sokak hayvanlarının barınaklara atılmaya zorlanmasının insanlık dışı bir davranış olduğunu belirterek, böyle bir uygulamanın katliam olacağını açıkladı. Ertürk ‘’ tabii ki bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil ‘’ dedi.
Ertürk, 6 aylık bir süre içinde yüzde 70’i kısırlaştırıldığında köpek sayısının kontrol altına alınabileceğini belirterek, bünyesinde veteriner hekim bile olmayan belediyeler olduğuna dikkat çekti.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan da “Ama Köpek ama kedi ya da başka doğadan bir canlı, birini yok ettiğiniz anda ekolojik dengeyi yok edersiniz. Burada bu hayvan yok oldu mu, yaşama dair diğer sıkıntıları yaşayacağız. Siz köpekleri yok ederseniz, kedi popülasyonu çoğalacak. Kediyi yok ettiniz fareler çoğalacak. Sokakta fareler gezecek, kabul eder misiniz böyle bir şeyi” diye konuştu.
Ülke genelinde son zamanlarda sokak hayvanlarının sayısı ve saldırılarındaki artışla ilgili tartışmalar sürüyor. Veteriner Hekimler Derneği tarafından hazırlanan 2023 yılına ilişkin ‘Sahipsiz Sokak Hayvanları Raporu’nda, her yıl dünya çapında on milyonlarca köpek saldırısının olduğu ve köpek ısırığının meydana geldiği belirtildi. Raporda, şu tespitler yer aldı:
“-Alman merkezli istatistik şirketi Statista, dünyada her yıl yaklaşık 35 bin insanın köpek saldırılarından hayatını kaybettiğini açıkladı.
-Sokaklarda yaşayan köpek sayısı, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre insan nüfusunun yüzde 10’una karşılık gelmektedir.
-Bu sayının yüzde 75’inin sahipsiz olduğu düşünülmektedir. Bugün dünyada 600 milyondan fazla köpek bulunduğu tahmin edilmekte, bunun büyük çoğunluğu sokaklarda yaşamaktadır. Türkiye’de ise 6.5 milyon civarı sahipsiz köpek varlığı tahmin edilmektedir.Türkiye’de her yıl, 200 binden fazla insan, sokak köpekleri tarafından saldırıya uğrayıp, ısırılmaktadır.”
Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk ve Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, yaşanan sorunun nedenleri ve çözüm önerilerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Ertürk, şunları söyledi:
“SOKAK HAYVANLARIYLA İLGİLİ BİRİMLERİN KOORDİNASYONUNU SAĞLAMAK VE AYNI ZAMANDA DENETLEMELERİ YAPACAK OLAN MERCİ BAKANLIK.”
“Köpekler neden saldırır, köpekler korktuğu için saldırır, köpekler kendi bulundukları alanın herhangi bir şekilde tehdit altında olduğunu hissettiğinde alanlarını korumak için saldırır. Yavrusunu korumak için saldırır, mamasını, gıdasını veya kendisine ait herhangi bir şeyi korumak için belli bir alan korumak için saldırır. Belirli bir alanı korumak için saldırır. Bir sürü davranışı olarak hareketli herhangi bir nesneyi av olarak görüp, oyun mahiyetinde saldırabilirler. Dolayısıyla köpeklerin saldırması için çok fazla sebep var.
Sokak hayvanlarıyla ilgili birimlerin koordinasyonunu sağlamak üzere bakanlığın görevi bu ve aynı zamanda görevinin yerine getirilip getirilmemesi konusunda da denetlemeleri yapacak olan merci bakanlık. Belediyeler mevcut olan Hayvanları Koruma Kanunu göre bu hayvanların toplanıp kısırlaştırılıp, gerekli sağlık bakımları yapıldıktan sonra alındıkları yere geri bırakılmasını öngörüyor.
“KANUNLARDA HER ŞEY YAZILI ÇİZİLİ ANCAK BUNLARIN UYGULANMASIYLA İLGİLİ DENETİMLERİYLE İLGİLİ AKSAKLIKLAR VAR”
Aslında kanunlarda her şey yazılı çizili ancak bunların uygulanmasıyla ilgili ve bunların denetimleriyle ilgili aksaklıklar var mevzuatta. Sorumluluk kimde derseniz, sorumluluk bu işlerin yapılmasıyla ilgili görevli noktalarda olan tüm bu birimlerin hepsinde. Hep beraber sorumluyuz. Belediyelerin sahip oldukları, sağlık hizmeti verdikleri yapıyla alakalı bulundurdukları bu konuda çalışacak olan hekim sayısıyla alakalı. Burada acı olan şudur ki, bugün Türkiye’de birçok belediyede Veteriner İşleri Müdürlükleri bile yok. Dolayısıyla sokak hayvanları ve bu hayvanlardan insanların sıkıntıya düşmesi sorun yaşamasıyla ilgili ilk akla gelen şeyler sokak köpeklerinin saldırıları ancak, olay saldırının da dışında köpeklerden geçebilecek veya çevre sağlığının bozulmasıyla ilgili olarak insanlara geçebilecek birçok hastalık var ve bunların önlenmesiyle ilgili olan en yetkili birim belediyelerde veteriner işleri müdürlüklerinin olması. Mevcut yasalarımız ne yazık ki bu anlamda da bu boşluğu doldurmuş durumda değil. Birçok veteriner hekimi olmayan belediyeler var.
“6 AYLIK BİR SÜRE İÇERİSİNDE SOKAK KÖPEKLERİNİN YÜZDE 70’İNİ KISIRLAŞTIRDIĞINIZDA, KÖPEK SAYISINI KONTROL ALTINA ALMANIZ MÜMKÜN”
Dünya Hayvanları Koruma Topluluğu’yla Dünya Sağlık Örgütü’nün birlikte yaptığı çalışmalar neticesinde ortaya koydukları raporlar şunu söylüyor: Bir bölgede mevcut olan sokak hayvanlarının en az yüzde 70’ini kısırlaştırmadığınız takdirde oradaki sokak hayvanı, sokak köpeği popülasyonunu azaltmanız mümkün değil. Köpekler 6 ayda bir üreme periyoduna girerler. Dolayısıyla 6 aylık bir süre içerisinde sokak köpeklerinin yüzde 70’ini kısırlaştırdığınızda, özellikle de dişi köpeklerden bahsediyorum. Mevcut olan köpek sayısını kontrol altına almanız mümkün. Ama bunu daha düşük seviyelerde yaparsanız bu anlamsız bir çalışma oluyor. Örneğin yapılmış çalışmalar var, yüzde 30’unu kısırlaştırdığınızda hiç kısırlaştırma yapmamışsınız gibi bu köpekler yine üreyerek aynı sayıya hatta fazlasına ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla eş zamanlı olarak, belli bir zaman dilimi içerisinde 6 ay gibi bir süre içerisinde bir seferberlik gibi tüm hayvanların en az yüzde 70’inin kısırlaştırılması, mevcut olan sayıyı daha sonraki zaman dilimlerinde azaltacaktır.
“BAZI HAYVANLARIN BU KADAR ÇOK ÇOĞALMASININ SEBEBİ DE BAZILARININ NESLİNİN YOK OLMASININ SEBEBİ DE BİZİZ”
Sokaktaki hayvanların bu kadar çok çoğalmasının sebebi de biz insanlar. Çünkü bugün 600 milyon köpek var dünyada. Ama baktığınız zaman 200 bin kurt var örneğin, ya da 600 milyon kedi var ama aslan sayısı 40 bine inmiş. Bazı hayvanların bu kadar çok çoğalmasının sebebi de biziz. Bazılarının neslinin yok olmasının sebebi de biziz. Nihayetinde sokak hayvanları bu kadar çok ürediyse bunun sorumlusu bizzat biz insanlar. Bugün petshoplarda kedi köpek satışları yasak, ancak evlerde insanlar bunu yapıyorlar. Merdiven altı dediğimiz üretimler hala söz konusu. Kayıt dışı kazançlar var. Eğer biz köpek popülasyonunu kontrol altına alacaksak bunu her bir koldan yapmamız gerekiyor. Hem sokaklarda mevcut olanı kontrol altına alacağız hem de artık bu anlamda gelişigüzel kendi isteklerine göre insanların bu işi yapmalarına izin vermeyeceğiz. ANKA