İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Aynı zamanda Türkiye Belediyeler Başkanı da olan Ekrem İmamoğlu, İktidar tarafından Meclise sunulan Hayvanları Koruma Kanunu Taslağının gerek yöntem, gerek uygulama ve gerekse bilimsellik açısından ciddi sorunlar içerdiğini iddia ederek “ ilgili kanun teklifi çözüm odaklı olmak yerine toplumsal sorunun daha da büyümesine neden olacak netiliktedir” dedi.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TBB Encümen Toplantısı’na katıldı. TBB Konağı’nda düzenen toplantıda TBB Encümen üyeleri Diyarbakır, Eskişehir, Mardin, Mersin, Şanlıurfa, Adıyaman, Artvin, Edirne, Nevşehir, Zonguldak, Ankara Keçiören, Konya Selçuk belediye başkanları da hazır bulundu. İmamoğlu toplantıda birçok sorunu ele alan konuşmasında Sokak hayvanlarıyla ilgili kanun taslağı konusunda şu görüşlere yer verdi:
“GEREK UYGULAMA, GEREK BİLİMSELLİK AÇISINDAN CİDDİ SORUNLAR İÇERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
* Değerli hemşehrilerim yine bir diğer konu ve yeterince hazırlık yapılmadığı ve bu konuda özellikle bizi derinden üzdüğünü ifade ettiğim, böylesi önemli bir konuda yeni bir kanun çıkardık diyerek neredeyse tamamında belediyeleri sorumlu kılan bir anlayışla meseleyi Meclis’e taşıyan çalışmayı doğru bulmuyoruz. Bahsettiğim konu elbette Hayvanları Koruma Kanunu. TBMM’ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapacağım tespitlerin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Teklifin gerek yöntem gerek uygulama gerek bilimsellik açısından ciddi sorunlar içerdiğini düşünüyoruz. İlgili kanun teklifi çözüm odaklı olmak yerine toplumsal sorunun daha da büyümesine neden olacak niteliktedir.
“ELZEM DENETİMLERİN DE YAPILMADIĞINI BELİRTMEMİZ GEREKİR”
* TBB olarak sokak hayvanları konusundaki sorunları şöyle sıralayabiliriz: Kent yaşamı içindeki sahipsiz sokak hayvanları elbette ki tedirginlik yaratmakta ne yazık ki çeşitli saldırı vakaları olmakta, yaralanmaları hatta ölümlere sebep olmaktadır. Sahipsiz hayvanlar tabii ki maruz kaldıkları birtakım sıkıntı valilerin olduğunu da test etmek gerekir. Açlık, susuzluk, hastalık, kötü muamele gibi hayatlarını tehdit eden risklerle de bu canlılar karşı karşıyadır. İlgili bakanlıklar tarafından mevcut yasaya göre yapılması elzem denetimlerin de yapılmadığını belirtmemiz gerekir. Mali imkansızlıklar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle yeterli hayvan bakım evi hizmeti veremeyen yerel yönetimlerle iş birliği yoluna acilen gidilmeli ve bu konuda çok eksik bir zaman dilimi işletilmiştir. Bu iş birliği yapılmamaktadır.
“HAYVANLARIN YEREL YÖNETİM TARAFINDAN HAYATLARINA SON VERİLMESİ ZORUNLU HALE GETİRİLMEKTEDİR”
* Hayvan üretim tesislerini yasal ve yasal olmayan sayıları binlerle ifade eden, edilen hayvan satış noktaları ilgili denetimler yapılmamak ve sınırlandırma getirilmemektedir ve çok önemli husus yasa TBMM’ye sunulmadan önce yasa taslağında tüm sorumluluğun yüklendiği yerel yönetimlerle ve konunun uzmanlarıyla istişare edilmemiş olması ve konunun kamuoyuna açık bir şekilde tartıştırılmamış olması ne yazık ki bildiğimiz bir yöntemle sanki birileri tarafından basına sızdırılıp kamuoyu kendi kendine tartışsın yönteminin tercih edilmiş olması, uygar olmayan, demokratik olmayan bir zeminde bu taslağın TBMM’ye gelme döneminin sürecini bize yaşatmıştır.
* Bakanlık verilerine göre Türkiye’de 2 milyon sahipsiz köpek bulunmakta. Yine bakanlık verilerine göre Türkiye genelinde hayvan bakım evlerinin toplam kapasitesinin 105 bin adet olduğu ortaya çıkmakta. Bu bağlamda sokak kedilerinin, köpeklerinin toplanıp bakım evlerine muhafaza edilip sahiplendirilmesi için yeterli altyapı bulunmamaktadır. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevleri için süre de 2028 yılına uzatılmıştır. 2028 yılına kadar bu altyapının sağlanamadığı her hayvanların yaşamına son verileceği ortadadır bu mevzuata göre. Kanun teklifinde ikincil aşama gibi gösterilmesine karşın hayvanların yerel yönetim tarafından hayatlarına son verilmesi böylece zorunlu hale getirilmektedir.
“KISIRLAŞTIR-AŞILA-YAŞAT”
* Köpek üretimi ve satışıyla ilgili denetim ve kısıtlamalar arttırılmadıkça köpeklerin ve kedilerin öldürülerek sokaklardan nüfusunu azaltmayacağını biliyoruz. Çünkü boşalan alanlara yeni sokak hayvanlarının hızlıca yerleşeceği bilimsel çalışmalarda bir gerçektir. Bu yönüyle biz TBB olarak canlıların yaşamına son vermeden kısırlaştır-aşıla-yaşat politikasının en üst seviyede bir seferberlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle belediyelerimiz arasında koordinasyon gerek ilçeler gerekse ilde sınır illerde çözüm çok büyük önem taşımaktadır. Kısırlaştırma işlemlerinin süpürme şeklinde yapılması sayesinde bölgesel olarak kısırlaştırılmamış hayvan kalmaması hedef olmalıdır.
“TBB HİÇ GÜNDEME DAHİL EDİLMEDİ”
* Türkiye’nin dünyada en az kuduz vakası gören ülkelerden biri olması önemli bir tespittir. Dünya Sağlık Örgütü köpeklerin toplu şekilde yok edilmeye çalışılmasının işe yaramadığını hatta ters etki yaptığını da raporlamış olması bu yasa çalışılırken bu tür verilere dikkat edilmediğini tarafımızca tespit edilmiştir. Öte yandan kentlerde ve kırsalda yaşayan kedilerin ve köpeklerin özellikle fare sıçan gibi hastalık yiyen canlıların istilasını önlediği özellikle de kırsal bölgelerden kent merkezlerine inecek yaban hayvanlar için de bariyer görevi gördüğü uzmanlarca tespit edilmiştir. Dolayısıyla birçok canlının başka türlü sakıncalı hallerini istilalarının baş edilmez duruma geleceği özellikle teknik arkadaşların tespit ettiği bir durum.
* Bu manada özellikle ülke genelinde düzenli ve etkili bir kısırlaştırma kampanyası, ilgili bakanlıkların kamu kurumlarını tüm yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, gönüllüleri sürece dahil edilmesi, bakım bakımevi açma zorunlu olmasına rağmen bunu yerine getirmeyen yerel yönetimlerle ilgili sıkı denetimlerin yapılması, mali zorluk yaşayan belediyelere ve özellikle işletilmesi konusunda ve yapımı konuda bakanlığın destek sağlaması, hayvan üretim tesislerinin ruhsatlandırılması ve işletilmesiyle ilgili çok sıkı kriterlerin belirlenmesi ve özellikle internet üzerinden illegal satış yapan işletmelerin, kişilerin hakkında ciddi caydırıcı cezaların yapılması gibi hususların ekleneceği ve şeffaf bir biçimde çalışılarak, düşünün ki TBB hiç gündeme dahil edilmedi.
“ZORLAMA BİR GİRİŞİMİN DOĞRU OLMAYACAĞINI İFADE ETMEK İSTERİM”
,* Türkiye Belediyeler Birliği’nin ya da diğer belediyelerden hiçbir şekilde görüş alışverişinin yapılmadığı bir ortamda yapılan bu çalışmanın doğru olmadığını ve mutlaka bu çalışmalarla birlikte sonucun Meclis’e taşınması gerektiğini tekrar sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Özellikle vatandaşlarımızın iyi bir eğitime tabi tutulması, sokak hayvanları doğa, şehirde şehirle doğanın uyumu ve özellikle insanların bu konuda bilinçlendirilmesiyle ilgili hususların da okullarda mutlaka bir eğitime dönüşmesi ve müfredata konulmasının toplumsal bilinç açısından da önemli olduğunu belirtmek isteriz. Bu yönüyle şu anda Meclis’te görüşme çabası içerisinde ve zorlama bir girişimin doğru olmayacağını tekrar ifade etmek isterim.” (Number 1)