Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde, sokak kedileri için tarihi ‘Kemaliye evleri’ne benzer barınaklar yapıldı. Barınaklar ilçenin çeşitli noktalarına yerleştirildi.
Kemaliye belediyesi tarafından hayata geçirilen çalışmayla ilçedeki sokak hayvanları için Kemaliye evleri tarzında kedi evleri yapıldı. Osmanlı’nın sivil mimari örneklerini yansıtan sofa, divanhane, kiler, selamlık gibi bölümleriyle ayakta kalan Kemaliye evleri, taş, ahşap ve kerpicin bir arada kullanılmasının da en güzel örneğini oluşturuyor.
Kemaliye evlerinden esinlenerek imal edilen kedi evleri, ilçenin değişik cadde ve sokaklarına yerleştirildi. Kemaliyeli Yalçın Kesginkılıç, “Kemaliye Belediyemizin ilçemize özgü yapmış olduğu kedi evlerinde kedilerimizi besliyoruz. Kış aylarında zorlu geçen hava şartlarında hayvanlarımıza bir nebze olsun yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.
DOĞAYA YEM BIRAKTILAR
Bu arada, Doğa Koruma Milli Parklar Erzincan Şube Müdürlüğü, Orman İşletme Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve Can Erzincan Avcılar Derneği üyeleri, Mecidiye mevkisinde bin 600 rakımlı alanda karla kaplı araziye buğday serpti, yeşillik ve kuru mama bıraktı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzincan Şube Müdürü Kadir Kahraman, “Bizim asli görevlerimizden biri yaban hayatının desteklenmesi. İlimizde kış mevsimi yoğun geçtiğinden, kar yağışı yoğun olduğundan bu anlamda yaban hayatını besliyoruz. Bu besinler arasında pazar artığı, buğday, etobur türler için köpek maması dağıtıyoruz. Ekmekleri dağıtıyoruz. Bu çalışmamızın asıl amacı, aslında farkındalık yaratmak. Halkımızda doğadaki türlere karşı bir duyarlılık oluşturarak herkesin bu yemlemeye destek vermesini sağlamaktır” diye konuştu.
Kar yağışı dolayısıyla doğaya yeşillik, buğday ve yaban hayvanlarına mama bıraktıklarını belirten Can Erzincan Avcılık Kulübü Başkanı Yücel Bingöl, şunları söyledi:
“Çünkü doğadaki hayvan sahipsiz. Sahiplenmek lazım. Sahip çıkmak lazım. Sürdürülebilir avcılık taraftarıyız. Muhakkak ki doğa olmazsa doğasever de olmaz. Doğa olmazsa avcı da olmaz. Doğa olmazsa hiçbir şey olmaz. Bu doğadaki toprak ve yabani hayat bizim değil bizim çocuklarımıza bırakacağımız mirastır. Herkesin bu konuda hassasiyet göstermesi için, mümkün mertebe biz bir mekanizmayı hareket ettirmeye çalışıyoruz. Devamında diğer arkadaşlarımız da ferdi olarak da bu yemlemeyi yapabilirler.”