Evcil Hayvanların Çocuk Gelişimi Üzerindeki 5 Ana Unsuru

Günümüzde kent yaşamı insanların  doğayla ilişkisini oldukça kısıtlamaya başladığını görüyoruz. Bu durumdan en fazla çocuklar olumsuz yönden etkilenmektedir.

Geçmiş yıllarda insanlar mahalle ve köy ortamında bahçe ve kırlarda doğanın tadını çıkarırken günümüz çocukları kendilerini apartman dairesinde dört duvar arasına sıkışmış olarak görüyor. Bu çocuklar hem doğadan hem de hayvanlardan uzak yaşam sürdürmek zorunda kalıyor.

Uzmanlar Evcil hayvanların çocuk gelişimi konusunda oldukça önemli bir faktör olduğunu belirtiyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) den Uzman Klinik Psikolog Ayşegül Moral, hayvan sevgisinin çocuklardaki kişisel gelişme katkılarını 5 ana başlık altında şöyle açıklıyor:

Miray, eve kedi alınmazdan önce bilgisayarın başından ayrılmaz, dediğini yaptırmaya yönelik tavırlar sergiliyordu. Mila isimli minik yavru, Miray’a pozitif enerji sağlayıp onu eski alışkanlıklarından uzaklaştırmayı başardı

Empati Duygusu Kazandırır

Hayvanlara duyulan sevgi çocuğa, insanın doğanın bir parçası olduğunu anlatır. Hayvan, her ne kadar biçim, görünüş ve davranış bakımından insandan farklı olsa da, organik ve manevi anlamda ortak birçok yönü de bulunan bir canlıdır. İnsanlar gibi olmasa da, hayvanın da acı çekebildiğini, üzülebildiği, sevinebildiği, sevgi ve bağlılık hissedebildiği, hastalanabildiği, insanlar gibi bir vücut çalışma sistemi olduğu, hatta benzer organları olduğunu öğrenen çocuk, onu artık tamamen yabancı, dolayısıyla korkulacak bir varlık gibi algılamaz.

Doğum ve Ölüm Kavramlarını Fark Eder

Ortalama ömürleri insanınkinden kısa olan birçok hayvan, doğum ve ölümün, birbirinin ayrılmaz bir parçası olduğunu, insanın da bu döngüye dâhil olduğunu, çocuğun aklında doğallaştırır. Çocuk, insanın diğer canlılarla sevgiye ve karşılıklı alış-verişe dayalı bir ilişki kurmasının ahlâklı bir yaşamın temeli olduğunu, yine hayvanla ilişkisi sayesinde idrak eder.

Sorumluluk Duygusunu Geliştirir

Hayvanın nesneleştirildiği bir ilişki biçimi, tam tersine sonuçlar verir; Hayvanlar, çocuğun zihninde istenildiği zaman atılabilecek bir nesne olarak yer eder. Oysa sağlıklı bir hayvan-çocuk ilişkisi, öncelikle hayvanın, yani kendisi gibi olmayan; ama yine de canlı olan bir başka varlığın sorumluluğunu almayı gerektirecektir. Bu, çocuğun ahlâki gelişiminde önemli rol oynayan, onun mutlak bir ben-merkezci olmasının önüne geçebilen bir etki yapar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir