
Kemal ASLAN
21 Ocak 2025-(patievreni.com)-
Bu sabah okula geldiğimde üç kedi birden vardı sekizinci blokta. Kezban kapının girişindeydi. Çöp kutusunun üstünde alacalı bir kedi vardı. Adı varsa da ben bilmiyorum. Kvi ise beşinci katın merdivenlerine tünemiş haldeydi.
Dün akşam saat 17.00’de çıkarken iki odanın da kapısı kapalıydı. Kivi ortalıkta yoktu. Kezban ise kapının girişindeydi. Onun fotoğraflarını çektiğimi fark edince yüzünü bana döndü ve poz vermişti. Sabah odama gittikten bir süre sonra koridora çıktığımda Kivi’nin can dostunun kapısından biraz uzakta her zamanki konumunda yani hem asansörü hem de
kapıdan gelecekleri görecek biçimde ön akakları üzerinde dikilmiş bir durumda olduğunu gördüm. Bugün can dostu yok.

Kivi ve Kezban yan oda açılmasıyla bekledikleri mamaya kavuşmuş oldular. Bir süre sonra dün tahmin ettiğim gibi müzik sesi koridordan fazla yüksek olmayacak biçimde duyuluyordu. Eğitimsiz kulakların dün ihmal edilen günlük dozları bugün karşılanmıştı. Bazıları nedense bu durumun kıymetini bilmiyor! Kivi, beslendikten sonra can dostunun odasında her zamanki koltukta yüzü kapıya dönük biçimde uzanmıştı. Belli ki burayı yuva bellemiş artık. Can dostunun gelmesini
bekliyor. Bu bekleyiş önümüzdeki hafta sona erecek. Oda arkadaşlarımdan duyduğuna göre can dostunun sağ ayağındaki alçı iki gün sonra çıkarılacakmış. O gün mü gelir ya da bir sonraki gün mü? Alçı çıktıktan sonra o yürüyebilecek ve Kivi ile daha yakından ilgilenebilecek. Aralarındaki bağ daha da güçlenecek. Ben fotoğraflarını çektikten sonra Kivi’ye yaklaştım o hemen patilerini uzattı duruşunu pek değiştirmeden. “Yaklaşırsan tırmalarım “mesajı mı verdi? Ya da “yaklaşma bana uzak dur” mu demek istedi? Bilemedim. Can dostu olsaydı sorardım ona. Belki asıl
görmek istediği ben olmadığından “benim senin değil, onun sevgine ihtiyacım var” mı diyordu? Haklı. Onun olmayışı onda boşluk, yetersizlik, eksiklik duygusu yaratmış olabilir. Bu boşluğu da sadece ve sadece onunla gidermek isteyebilir. İkili ilişkilerde de gözlenen bir durum bu. Öğleyin yemekhanenin çıkışında uzun zaman sonra ikinci kez torun kara kediyi
gördüm. Fotoğrafını çektiğimi görünce bana doğru geldi. İlgi gösterene karşılık veriyor demek ki. Kara Kız gibi ürkek değil. Ben çıktım arkamdan bir süre geldikten sonra yemekhanenin kapısında durdu. Belli ki o da burayı geçici olarak yuva bellemiş.
Öğleden sonra Kivi odada da koridorda da yoktu. Kezban pencerenin yanındaki sağ
masanın koltuğuna uzanmıştı yine. Fotoğrafını çektiğimi anladığında sağa sola
döndü. Dün geceki gibi bir anlamda cilve yaptı. Ya da oyun oynamak istedi benimle.
Sınav dönüşü ne Kivi ne de Kezban vardı odada. Oda bomboştu. Yalnızlık,
kimsesizlik, boşluk duygusu veriyordu. Önümüzdeki hafta bu durum değişecek. Ama
ben bir süre görmeyeceğim.