Kemal ASLAN-(patievreni.com)-
Onu daha önce torun kara kedi olarak adlandırıyorduk ve erkek olduğunu daha bir ay önce öğrendik. Kulakları kesik olmadığından şimdilik daha kısırlaştırılmamış. Son sekiz aydır onu farklı yerlerde gördüm hep. Kimi zaman okulun Alibeyköy yönündekiçıkış kapısının önünde yalnız, tek başına. Kimi zaman yemekhanenin kapısının girişinde diğer kedilerden uzakta. Şimdi o da sekizinci blokta olmayı tercih ediyor.
Bunda ihtiyaçlarını karşılayacak ortamın burada olmasının payı var. Artık pek ayrılmıyor. Akşam saatlerinde okuldan çıkarken de koridorda rastlıyorum ona. O, erkek bir kedi. O yüzden ben ona erkek kara kedi demeyi tercih ediyorum artık. Belki bir gün onun da adı olur ve anonim seslenişten o da kurtulur.
Mart ayı yeni bitti ama o yaşanması gereken süreci yaşamak için çaba gösteriyor hâlâ. Kısırlaştırmadığından arzusunu zaman zaman ortaya koyuyor. Ama etrafındaki kediler kısırlaştırdığından ona pek ilgi göstermiyor. Erkek kara kedi doğal hali yaşayamadığından gerilimli. En küçük fırsatı değerlendirmeye çalışsa da diğerlerinde arzunun a’sı yok! Onun durumu Tarkan’ın şarkısındaki gibi “yakalarsam….”. Yakalayacak mı bilemem. O, bu gerilimi daha ne kadar yaşayabilir? Bunun üstesinden nasıl gelebilir?
Bilebildiğim kadarıyla Şinasi’den sonra tek erkek kedi. Üstelik en büyük rakibi Şinasi de ortalıkta yok. Yani rekabetsiz bir ortamda 6-7 dişi kedi var çevresinde ama hiç birini baştan çıkaramadı daha. Ya da ben öyle sanıyorum. Çünkü mesai saatleri dışında gözlerden uzakta belki arzusunu gerçekleştirmenin yolunu bulmuştur. Ancak
hala sakin olmamasından böyle durumu yaşamadığından emin değilim. Umarım o da doğasının gereğini yaşar. Ama bunun için gerekli bir ortamı bulması mesai saatlerinde zor. Üstelik pek mahrem alanları da yok. Bir şey yapmaya çalışsa gözler önünde olacak. Onlar için fark etmez ama… O tetikte bekliyor belki amacına ulaşacak… Zaman ne gösterecek, yaşayıp göreceğiz.